Akbaş Hukuk Bürosu

İRTİKAP SUÇU (TCK 250 VE 251)

İrtikap suçu, kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendisine sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya veya bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. İrtikap suçu, kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun iradesini etkilemesi neticesinde işlenen bir suçtur.

TCK md.250’de düzenlenen irtikap suçu, seçimlik hareketli bir suç olup kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. İrtikap suçu, üç farklı şekilde işlenebilir:

*İcbar (zorlama) suretiyle irtikap suçu,

*İkna suretiyle irtikap suçu,

*Muhatabının hatasından yararlanarak işlenen irtikap suçu.

İrtikap suçu ve cezası, 5237 sayılı TCK’nın 250. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

İrtikap
Madde 250-
(1) (Değişik: 2/7/2012-6352/86 md.) Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın varlığı kabul edilir.

(2) Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) İkinci fıkrada tanımlanan suçun kişinin hatasından yararlanarak işlenmiş olması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) (Ek: 2/7/2012-6352/86 md.) İrtikap edilen menfaatin değeri ve mağdurun ekonomik durumu göz önünde bulundurularak, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

İrtikap suçunun faili kamu görevlisidir. Bu nedenle ceza hukukunda “özgü suç” olarak kabul edilen suç tiplerindendir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi mümkün değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça iştirak ettiklerinde irtikap suçuna yardım etme veya azmettirme gibi iştirak hükümleri gereği yargılanabilirler.

TCK md. 6/1-c’ye göre kamu görevlisi şu şekilde tanımlanmıştır: Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi anlaşılır. Buna göre; milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi, gibi seçilenler; avukat, hakim, savcı, bilirkişi, tanık gibi yargı görevi yapanlar; kaymakam, vali, öğretmen, emniyet müdürü, polis gibi atanan memurlar kamu görevlisi olarak kabul edilir.

İrtikap suçunun işleniş biçimine göre faili verilecek ceza miktarı da değişmektedir. İrtikap suçunun üç farklı şekilde işlenmesi mümkündür:

-İcbar (Zorlama) Suretiyle İrtikap Suçu

Uygulamada irtikap suçunun en çok işlenen şeklidir. Kamu görevlisinin kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kendisine veya başkasına fayda sağlamaya veya vaad etmeye zorlaması (icbar etmesi) ile icbar suretiyle irtikap suçu meydana gelir. Kamu görevlisi, konumu gereği etkili bir konuma sahiptir. Kamu görevinin verdiği yetki ve imkanlar nedeniyle ayrıcalıklı üstün bir konuma sahip hale gelen kamu görevlisi, sahip olduğu bu nüfuzu kötüye kullanarak mağduru kendisine yarar sağlamaya mecbur bırakmaktadır.

Suçun bu şekildeki seçimlik hareketinin en önemli unsuru “icbar etme” (zorlama) fiilidir. Kamu görevlisi, görevinden dolayı sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanarak mağduru belli bir şekilde davranmaya zorlamaktadır. Kanunda icbar etme (zorlama) fiili, manevi cebir anlamında kullanılmaktadır. Yoksa, kamu görevlisi maddi cebir kullanarak, yani fiziksel zor kullanarak failden menfaat elde etmeye çalışırsa icbar suretiyle irtikap suçu değil, yağma suçu meydana gelir.

Kamu görevlisinin uyguladığı manevi cebir (manevi zorlama), belli bir aşamaya, yoğunluğa ve ciddiyete ulaştığında icbar suretiyle irtikap suçu oluşur. Mağdurda meydana getirilen korkunun etkisi altında fiilin işlenmesi, mağdurun, failin uyguladığı manevi baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma imkanının bulunmaması gerekir. Mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak şartıyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareket de icbar kavramına dahildir. Yapılan hareketlerin mağdurun iradesini manevi baskı altında tutmaya uygun ve elverişli olması, vaat edilmesi veya sağlanması istenilen menfaatin hukuka aykırı olduğunun mağdurca bilinmesi, icbar için yeterlidir. Bu nedenle de icbarın manevi baskı oluşturmaya elverişli olup olmadığı, somut olayın özellikleri ve nesnel koşullar dikkate alınarak belirlenmelidir (YCGK–K.2013/26).

İcbar suretiyle irtikap suçunda, kamu görevlisi, haksız tutum ve davranışlarıyla karşı tarafı baskı altına alarak, karşı tarafın kendisine veya işaret ettiği kişilere yarar sağlaması huşunda mecbur hissetmesine yol açması söz konusudur. Kamu görevlisinin bu aşamaya gelmeyen, telkin, öneri ve teşvik niteliğindeki davranışlarla yarar sağlaması halinde rüşvet suçu oluşabilecektir.

Yukarıda açıkladığımız yargısal uygulmalar dışında TCK, “icbar etme” (zorlama) kavramını da açıklayarak “icbar etme” hususunda kanuni bir karineye de yer vermiştir. Buna göre; kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın varlığı kabul edilir (TCK md.250/2).

İcbar (zorlama) suretiyle irtikap suçunun cezası, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır

-İkna Suretiyle İrtikap Suçu

Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi ikna suretiyle irtikap suçunu işlemiş olur (TCK md. 250/2).

İkna suretiyle irtikap suçunda kamu görevlisi hileli davranışlar sergileyerek mağdurun iradesini etki altına almaktadır. Kamu görevlisinin yaptığı hareketlerin ikna suretiyle irtikap suçu olarak kabul edilebilmesi için, bu hareketlerin neticeyi gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir. Kamu görevlisinin basit bir şekilde tavsiyelerde bulunması veya hile teşkil etmeyecek şekilde tavsiyelerde bulunması ikna suretiyle irtikap suçuna vücut vermez.

Kamu görevlisi mağduru sözlü bir şekilde ikna edebileceği gibi yazılı sahte evrak kullanarak da ikana edebilir. Önemli olan nokta, hileli davranışlarla mağdurun ikna edilmesi, iradesinin baskı altına alınmasıdır.

Örneğin; devlet hastanesinde doktorun bıçak parası veya ameliyat parası adı altında hastadan para istemesi, hastanın da bu talebin yasa veya yönetmeliğe uygun olduğunu düşünerek vermesi halinde, doktorun işlediği fiil ikna suretiyle irtikap suçu olarak kabul edilir.

İkna suretiyle irtikap suçunun cezası, 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır

-Hatadan Yararlanma Suretiyle İrtikap Suçu

Hatadan yararlanma suretiyle irtikap suçunda kamu görevlisi aktif konumda değildir. Mağdur farkında olmadan bir hata yapmakta, kamu görevlisi de mağdurun bu hatasından yararlanarak menfaat temin etmektedir. Suçun hatadan yararlanma suretiyle irtikap suçu olarak kabul edilebilmesi için, kamu görevlisinin, mağdurun yapmış olduğu hataya hiçbir katkısının olmaması gerekir. Yani, mağdur kendi kendine bir hataya düşmeli, kamu görevlisi de hatanın meydana gelmesinde hiçbir payı olmamasına rağmen, hatadan yararlanarak menfaat temin etmeye çalışmalıdır.

Hatadan yararlanma suretiyle irtikap suçunun cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır

-Denetim Görevinin İhmali Suretiyle İrtikap Suçu

İrtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutularak cezalandırılır (TCK md.251/1). Denetimle yükümlü kamu görevlisinin kasten göz yumduğu irtikap suçu türü hangisiyse; yani ikna, icbar veya hatadan yararlanma suretiyle irtikap suçlarından hangisi işlenmişse, kendisi de o suçun cezası ile cezalandırılır.

Örneğin; vergi dairesi müdürü, bir memurun nüfuzunu kullanarak mükellefi daha fazla para ödemeye ikna etmesine göz yumması halinde, ikna suretiyle irtikap suçunun cezası ile celandırılır.

Denetim görevini ihmal ederek, irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi, 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK md. 251/2). Bu halde, denetim yapmakla yükümlü olan kamu görevlisinin kastı yoktur, ihmali nedeniyle ayrıca cezalandırılması kabul edilmiştir.

İrtikap Suçunun Diğer Suçlarla İlişkisi

TCK m.250’de düzenlenen irtikap suçu; rüşvet suçu (TCK m.252), zimmet suçu (TCK m.247) ve görevi kötüye kullanma suçu (TCK m.257) ile karıştırılmamalıdır.

Görevi Kötüye Kullanma ile İrtikap Suçu Arasındaki İlişki

    Görevi kötüye kullanma suçu, kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. Görevi kötüye kullanma suçunun düzenlendiği TCK’nın 257. maddesinin genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olduğundan irtikap suçunun unsurlarının meydana gelmediği hallerde vücut bulabilir. İrtikap suçunun unsurlarının oluştuğu hallerde fail özel bir suç olan irtikap suçundan cezalandırılarak görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle cezalandırılmayacaktır. Çünkü, görevi kötüye kullanma suçu kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında görevin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle işlenen genel bir suçtur.

    Rüşvet Suçu ile İrtikap Suçu Arasındaki İlişki

      Rüşvet suçu, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması ile oluşur. İrtikap tek failli kişisel bir suçtur, kamu görevlisi tarafından işlenmektedir. Rüşvet ise, kamu görevlisinin de taraf olduğu çok failli bir suçtur. İrtikapta fert, yararı iradesi haricinde mağdur sıfatıyla temin ettiği halde, rüşvette fert, yararı serbest iradesiyle ve fail sıfatıyla temin etmektedir. İrtikapta kamu görevlisi görevinin sağladığı nüfuzu veya görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle işlediği halde, rüşvette görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapmak suretiyle işlemektedir (CGK-K.2010/70).

      Zimmet Suçu ile İrtikap Suçu Arasındaki İlişki

        Zimmet suçu, kamu görevlisi olan şahsın görevi nedeniyle zilyetliği kendisine verilmiş olan veya gözetimiyle sorumlu olduğu mallar üzerinde görev çerçevesine aykırı bir şekilde tasarrufta bulunmasıyla oluşan bir suçtur. İrtikap suçunda ise herhangi bir mal veya paranın kamu görevlisinin zilyetliğine devredilmesi şart değildir. İrtikap suçu ise, zimmet suçundan farklı olarak kamu görevlisinin nüfuzunu kullanarak belli yoğunlukta baskı veya hileli davranışlar sergilemesi ile meydana gelen bir suç tipidir.

        İRTİKAP SUÇU YARGITAY KARARLARI

        Hatadan Yararlanarak İrtikap Suçu – Yargıtay 12. Ceza Dairesi – 2012/10002

        Kamu görevlisi (memur) olan sanık, şikayetçilerin akaryakıt istasyonunun ölçü ve ayarını yapmıştır. Kamu görevlisinin yaptığı bu işlem kanunen ücretsiz yapılmalıdır. Ücretsiz olduğunu bilmeyerek, işlem bedelini soran şikayetçilerden kamu görevlisi memur tarafından işlem bedeli olarak 200 TL alınmıştır. Kamu görevlisi memurun aktif bir davranışı olmadan şikayetçilerin hatasından faydalanarak parayı alması şeklinde gelişen olayda; eylem TCK’nın 250/3’te düzenlenen hatadan yararlanarak irtikap suçuna uyduğu halde ikna suretiyle irtikap suçundan ceza verilmesi kanuna aykırıdır.

        İkna Suretiyle İrtikap Suçu – Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2015/13930 karar

        “Mahkeme zabıt katibi memuru olarak görev yapan sanığın temyiz masrafı adı altında 180 TL alması ve bir kısmını zimmetine geçirmesi şeklinde gerçekleşen olayda; mağdurun, sanığın her türlü davranışının yasalara uygun olacağı, yetki ve olanaklarını yasaya uygun olarak kullanacağı inanç ve beklentisi içinde bulunmasına rağmen, bu inanç ve güvenden yararlanarak mağdurun iradesini yanıltıp paranın ödenmesini temin ederek çıkar sağlamanın söz konusu olması karşısında ikna suretiyle irtikap suçu işlenmiştir. Zabıt katibi memurun işlediği fiilin görevi kötüye kullanma suçu olarak değerlendirilip cezalandırılması kanuna aykırıdır.”

        Belediye Memurunun İkna Suretiyle İrtikap Suçu İşlemesi – Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/1500 karar

        Belediye yazı işleri müdürü ve evlendirme memuru olarak görev yapan sanığın, 2010 yılı için evlilik cüzdanı bedeli 75 TL olduğu halde, evlenme işlemi için müracaat eden mağdurlar M. D.’dan 150 TL, H. K.’dan 150 TL, E. N.’dan 100 TL ve Ü. Ş.’den 100 TL’yi elden aldığı halde vezneye 75’er TL yatırıp geri kalan parayı uhdesinde tutmak suretiyle gerçekleştirdiği eylemlerinde, mağdurların, sanığın yapacağı her türlü davranışının yasalara uygun olacağı, yetki ve olanaklarını yasaya uygun olarak kullanacağı inanç ve beklentisi içinde bulunmalarına rağmen, bu inanç ve güvenden yararlanarak mağdurları paralarını yatırmak üzere vezneye sevk etmek yerine, onların iradelerini yanıltıp paraların kendisine ödenmesini temin ederek çıkar sağlamanın söz konusu olması karşısında ikna suretiyle irtikap suçu meydana gelmiştir. Suçun görevi kötüye kullanma suçu olarak nitelendirilip cezalandırılması hukuka aykırıdır.

        İcbar veya İkna Suretiyle İrtikap Suçunda Meşru Zeminde Bulunmayan Müşteki ve Rüşvet Suçu – Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4463 E. , 2016/4540 K

        “Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarih ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebrin belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerektiği nazara alındığında sanıkların yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir söz ve davranışlarının bulunmadığı, keza dosya kapsamında bulunan tutanaklarda müştekilerin elektriği usulsüz kullandıklarına dair ibarelerin bulunması, müşteki…‘ın tevilli ikrarı ve olayın gerçekleşme şekline göre, meşru zeminde bulunmayan müştekilerin kendilerinden istenilen paraların yasal olmadığını bilebilecek durumda oldukları, bu itibarla icbar veya ikna suretiyle irtikap suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ancak sanıkların müştekiler…. ve …‘e karşı görevlerinin gereklerine aykırı olarak yapılması gereken bir işin yapılmaması karşılığında menfaat temin etmeye çalışmaları şeklinde gerçekleştirdikleri eylemlerinin, rüşvet anlaşmasının kurulmadığı nazara alınarak rüşvet almaya teşebbüs, müşteki ….a karşı gerçekleştirdikleri eylemin ise yine yapılması gereken işin yapılmaması karşılığında tamamlanmış anlaşmaya bağlı rüşvet alma suçları kapsamında kaldığı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde irtikap suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması, bozma nedenidir.” şeklindedir.