Akbaş Hukuk Bürosu

CMK 311-324 KAPSAMINDA YARGILAMANIN YENİLENMESİ

       Yargılamanın yenilenmesi müessesi; Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Olağanüstü Kanun Yolları” başlığı altında, CMK m.311 ila m.323’de düzenlenmiştir.

     Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen kararlara karşı gidilebilen olağanüstü bir kanun yoludur. Bu kanun yolu “iade-i muhakeme” olarak da anılır. Kesinleşen kararı etkileyecek şekil maddi hataya dair bir fiilin giderilebilmesini sağlayacak başka yol olması halinde, yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemeyecektir. Bu bağlamda, yargılamanın yenilenmesinin kesin hükmün dokunulmazlığının istisnasını oluşturduğu söylenebilir. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 18.07.2017 tarihli, 2017/867 E., 2017/4799 K. sayılı kararı ile yargılamanın yenilenmesi müessesesinin önemini şu şekilde açıklamıştır; “Maddi gerçeğe ulaşmayı hedefleyen ceza muhakemesinde verilen ve kesinleşen hükmün sonradan maddi gerçeğe uyumlu olmadığı anlaşıldığı halde, kararın infazının aynı şekilde sürdürülebilmesi adli hatadan vazgeçilmemesi diğer bir anlatımla yeni ortaya çıkan bu durumların görmemezlikten gelinmesi, bir hukuk devletinde kabul edilemez. Her şeyden önce kesinleşmiş bir hükmün, doğru ve maddi bir gerçeğe uygun olduğu, yargılamanın hukuka uygun yürütüldüğü, meşru olduğu, adaletin tecelli ettiği varsayımının bu konudaki inancın kamu vicdanında tahribata uğraması, bozulan hukuk düzeninin yeniden tesis edilmesi ve hukuk barışının yeniden sağlanmasını zorunlu kılar”. Kanun koyucu, bu yola başvurulabilmesi için bulunması gereken sebepleri CMK m.311’de, sınırlı olma kaydıyla, tek tek saymıştır. Bu sebeple; belirtilen nedenlerin hiçbiri olmadığı halde bu kanun yoluna başvurulursa talep başvurulan mercii tarafından reddedilecektir.

Başvuru nedenleri CMK m.311’de şu şekilde sayılmıştır:

a) Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.

b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.
c) Hükme katılmış olan hakimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkumiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte gözönüne alındıklarında sanığın beraatına veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkum edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. Bu halde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının
kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.

CMK m.311/1-(a), (b) ve (c) bentlerinde ortak husus, kesinleşen mahkumiyet hükmünün bulunması gerektiğidir. Belgenin sahteliğinin mahkeme kararıyla belirlenmesi, tanık veya bilirkişinin yalan tanıklık veya gerçeğe aykırı görüş bildirme suçlarından hüküm altına alınması, yargıcın en azından görevini kötüye kullanma suçunun saptanmış olması gerekir (e) bendiyse en çok dikkat çeken bent olarak karşımıza çıkar. Nitekim “yeni olay ve deliller” hükümlü tarafından bilinip bilinilmemesine bakılmaksızın “yeni” olarak nitelendirilmektedir. Mevzubahis yeniliğin sebebi olaydan sonra ortaya çıkmış olmasından değil dava sırasında değerlendirilmediğinden kaynaklanır. Yani mahkemece değerlendirilmeyen her delil yeni delil olarak karşımıza çıkar. Mahkemeye sunulmuş fakat mahkemece dikkate alınmamış delil bakımından da yargılamanın yenilenmesi müessesine başvurulabilir. Bununla birlikte mahkemeye sunulmuş olup mahkemece bir sebeple dikkate alınmamış deliller bakımından yargılamanın yenilenmesi müessesini çalıştırmak mümkün değildir. Eğer şartları sağlıyorsa kanun yararına bozma veya bireysel başvuru yoluna gidilebilir. Nitekim burada kanun koyucu mevcut yeni delilin “önemli” olmasını da bir kriter olarak sunmuştur. Önemli derken, hükümlünün beraatine yahut daha az bir ceza alabileceğini kastetmektedir. CMK m.311/1-(d) durumunda ise, bir hukuk mahkemesinin kesinleşmiş kararının bulunması gerekmektedir. CMK m.311/1-(f) bendinde ise mahkemece verilen hüküm aleyhine AİHM’e gidilmiş ve düşme kararı verilmişse 1 yıl içinde yargılamanın yenilenmesi istemi yapılmalıdır.

YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ  Esas : 2017/15302 Karar : 2018/375 Tarih : 17.01.2018

1-Sanığın, 03.03.2015 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
     Sanığın 24.03.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 28.04.2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,

 

 

2-Sanık müdafiinin, 11.05.2016 tarihli yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü üzerine verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;

     5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesinin 1. fıkrasında sınırlı sayıda gösterilen nedenler dışında kesinleşen bir hükmün iptaline karar verilemeyeceği,dava şartı gerçekleşmeden yargılama yapılıp hüküm kurulması halinin yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasında yer almadığı gözetilmeden,sanık hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan açılan kamu davasında, aynı yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın bulunmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilerek, süresinden sonra temyiz edilmesi kesinleşen 03.03.2015 tarihli mahkumiyet hükmü ortadan kaldırılıp yeniden hüküm kurulması,

    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.”

Ceza Genel Kurulu 2020/262 E. , 2022/491 K.

“CMK’nın 311 ve 314. maddelerinde yargılamanın yenilenmesi nedenleri sınırlayıcı şekilde sayılmış olup belirtilenler dışındaki nedenlere dayalı olarak yenileme isteminde bulunulamaz. Mahkemece yapılacak ön incelemede davanın kabule değer olduğu sonucuna ulaşılması hâlinde başlatılan yargılama faaliyeti kapsamında her yargılamada olduğu gibi yenileme yargılamasında da istemde ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın taleple bağlantılı olacak şekilde maddi gerçeği bulmaya hizmet edecek tüm delillerin toplanması zorunludur. Önceki davada ileri sürülmeyen yeni vakıa veya delillerin yenileme yargılamasında ileri sürülmesi ya da önceki muhakeme aşamasında toplanmayan delillerin mahkemece araştırılarak kovuşturmanın genişletilmesi, başka bir hâkimin davaya bakacak olması yenileme yargılamasının, öncekinden tamamen bağımsız ve yeni bir yargılama olduğunu kabul etmeye yeterli değildir. Çünkü bu aşamada yargılama faaliyeti istisna hâller dışında en başından itibaren tekrarlanmamakta, yalnızca talepte ileri sürülen yeni delil veya vakıalar çerçevesinde bir yargılama faaliyeti icra edilmektedir. Mahkemece ilk hükme ait dava dosyası incelenerek yenileme sebebine göre bu kez hangi hususların farklı olduğu değerlendirilecek; örneğin, yeni alınan tanık beyanının veya bilirkişi raporunun önceki kararı değiştirmeyi gerektirecek bir etkiye sahip olup olmadığı muhakeme edilecektir.

Yargılamanın yenilenmesi davasının önceki yargılama faaliyetinden tamamen ayrı ve bağımsız bir dava olmadığı yönünde ulaşılan bu sonucun, yenileme yargılaması sonrasında verilen önceki hükmün onaylanması ya da iptali ile yeni bir hüküm kurulmasına ilişkin kararın da önceki hükmü denetleyen üst dereceli Yargıtay tarafından incelenmesi gerektiği şeklindeki sonuç ile uyumlu olduğu söylenebilecektir.”

     Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi sebepleri bu şekilde düzenlenmişken, hükümlü veya sanık aleyhine yapılacak olan yargılamanın yenilenmesi yolu bakımından bulunması gereken sebepler CMK m.314’de düzenlenmiştir. CMK m.311’de olduğu gibi burada da sınırlı sayı prensibi benimsenmiş ve hükümlü aleyhine yargılamanın yenilenmesi sebepleri daha dar tutulmuştur. Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi sebepleri bu şekilde düzenlenmişken, hükümlü veya sanık aleyhine yapılacak olan yargılamanın yenilenmesi yolu bakımından bulunması gereken sebepler CMK m.314’de düzenlenmiştir. CMK m.311’de olduğu gibi burada da sınırlı sayı prensibi benimsenmiş ve hükümlü aleyhine yargılamanın yenilenmesi sebepleri daha dar tutulmuştur.

Sanık veya hükümlünün aleyhine yargılamanın yenilenmesi nedenleri

Madde 314 – (1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış olan bir dava aşağıda yazılı hâllerde sanık veya hükümlünün aleyhine olarak yargılamanın yenilenmesi yolu ile tekrar görülür:

a) Duruşmada sanığın veya hükümlünün lehine ileri sürülen ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.

b) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusur etmiş ise.

c) Sanık beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak hâkim önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunmuşsa

    Uygulamada madde 314/1 kapsamı dışında bir sebeple beraat etmiş yahut daha az bir cezaya mahkum edilmiş kişi bakımından yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemez. Hükümlü lehine olan durumlarda daha geniş ve özgürlükçü yaklaşan kanun koyucu aleyhe olan hususlarda  herhangi bir adalet kaygısı çekmemekle beraber kapsamı oldukça dar tutmuş ve alternatif bir yol belirlememiştir

Yargılamanın yenilenmesinin kabul edilmeyeceği hâl

Madde 315 – (1) Kanunun aynı maddesinde yer almış sınır içinde olmak üzere cezanın değiştirilmesi amacıyla yargılamanın yenilenmesi kabul edilemez.

(2) Hatanın giderilebilmesini sağlayacak başka bir yol varsa, yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemez.

Yenileme isteminin kabule değer olup olmadığı kararı ve mercii

Madde 318 – (1) Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.

(2) 303 üncü madde gereğince Yargıtayın doğrudan hüküm kurduğu hâllerde de hükmü vermiş olan mahkemeye başvurulur.

(3) Yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olup olmadığına dair olan karar, duruşma
yapılmaksızın verilir.

     CMK m.318/2’de de belirtildiği üzere; “303. madde gereğince Yargıtay’ın doğrudan hüküm kurduğu hallerde de hükmü vermiş olan mahkemeye başvurulur”.  Yargıtay bir bozma veya düzelterek onama kararı vermemiş, kararı bozup yeni bir hüküm kurmuştur. Nitekim bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerinin benzer yetkisi vardır ve bir bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin hüküm kurduğu hallerde, yargılamanın yenilenmesi talebi bu ceza dairesine yapılmalı, bunun dışında kalan tüm hallerde yargılamanın yenilenmesi başvurusunun muhatabı ilk derece mahkemeleridir. İlgili muhattaba ulaşan yargılamanın yenilenmesi talebi yine CMK m.318/3’e göre mahkeme yapılmaksızın kabule değer olup olmaması karara bağlanır. Aksi halde CMK m.321’e göre mahkemesiz bir şekilde reddedilir

 

Yenileme isteminin esassız olmasından dolayı reddi, aksi takdirde kabulü
Madde 321 – (1) Yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddialar, yeterli derecede doğrulanmaz veya 311 inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 314 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı hâllerde işin durumuna göre bunların önce verilmiş olan hükme hiçbir etkisi olmadığı anlaşılırsa, yargılamanın yenilenmesi istemi esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddedilir.

(2) Aksi hâlde mahkeme, yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar verir.

(3) Bu madde gereğince verilen kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.

Belirtmek gerekir ki, hem CMK m.319/3 uyarınca kabul ve hem de CMK m.321/3 uyarınca ret kararına karşı itiraz yolu açıktır.

 

Kabul kararından açılan mahkemede delil toplanması aşamasına geçilir. Bu aşamada CMK 157. Maddesindeki soruşturma usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Belirtmek gerekir ki delil toplanması bir talebe bağlı olmayıp kabüle ilişkin mahkemenin değerlendirmesi için şarttır. Nitekim mahkeme delillerin kabule ilişkin değerlendirilmesini yapmadan CMK 321. Madde kapsamında ret kararı verirse bu durum hukuka aykırılık teşkil edecektir.

      Dolayısıyla mahkeme, yargılamanın yenilenmesi talebini kabule değer bulduğu takdirde daha sonra kabule değer gerekçesine dayanak olan delili toplamaksızın veya değerlendirmeksizin ret kararı veremeyecektir. Ayrıca delillerin toplanması aşamasını tamamlayıp veya buna gerek duymayıp doğrudan CMK m.321/2’ye göre işin esasına girmek amacıyla duruşma açtığında, duruşmada bu delilleri değerlendirmeksizin CMK m.323’e göre de karar veremez.

 

Yeniden duruşma sonucunda verilecek hüküm
Madde 323
– (1) Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir.

(2) Yargılamanın yenilenmesi istemi hükümlünün lehine olarak yapılmışsa, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremez.

(3) Yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararının tamamen veya kısmen infaz edilmesi dolayısıyla kişinin uğradığı maddî ve manevî zararlar bu Kanunun 141 ilâ 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edilir.

    CMK 323. Maddesinin 1. Fıkrasında  da belirtildiği üzere yeniden yapılacak duruşmanın sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir. Mahkeme beraat kararı verdiği takdirde, bu karar ile birlikte önceki hükmün ortadan kaldırılmasını da karar altına almalıdır, çünkü ilk verilen hüküm ortadan kaldırılmadığı müddetçe geçerliliğini sürdürecektir.

      Açıklamalar doğrultusunda yargılamanın yenilenmesi usulü üç aşamada toplanmıştır:

İlk aşamada; başvurunun kabule değer olup olmadığı kararlaştırılacak, 

İkinci aşamada; kanıtlar toplanıp değerlendirilecek, 

üçüncü aşamada ise; yargılama yenilenecektir,

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 18.07.2017 tarihli, 2017/867 E. ve 2017/4799 K. sayılı kararı, CMK m.311 ila 323. maddelerde düzenlenen “yargılamanın yenilenmesi” prosedürünün hangi sıra ile işletileceğini ortaya koymuştur. Yargılamanın yenilenmesi sürecini gösteren bu karara göre;

“…Yargılamanın yenilenmesi talebini alan mahkemenin takip edeceği usul ve vereceği kararlar, 5271 sayılı CMK’da şu şekilde gösterilmiştir:

      • Yargılamanın yenilenmesi istemi hükmü veren mahkemeye sunulur, bu mahkeme duruşma açılmaksızın istemin kabule değer olup olmadığına karar verir (CMK m.318/1-3),

      • Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen şekilde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise, bu istem kabule değer görülmeyerek reddedilir (CMK m.319/1),

      • Aksi halde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa yedi gün içinde bildirmek üzere cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur (CMK m.319/2),

      • Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanması için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceği gibi; kendisi de bu hususları yerine getirebilir (CMK m.320/1),

      • Delillerin toplanması bittikten sonra cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden yedi günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir (CMK m.320/3),


      • Yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddialar, yeterli derecede doğrulanmaz veya 311. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 314. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı hallerde işin durumuna göre bunların önce verilmiş olan hükme hiçbir etkisi olmadığı anlaşılırsa, yargılamanın yenilenmesi istemi esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddedilir (CMK m.321/1),Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir (CMK m.323/1).” şeklindedir.
      • Aksi halde mahkeme, yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar verir (CMK m.321/2), 
      • – Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir (CMK m.323/1). şeklindedir.