Akbaş Hukuk Bürosu

TEHDİT VE ŞANTAJ SUÇU (TCK 106 VE 107)

Tehdit suçu, meydana gelmesi failin iradesine bağlı olan bir kötülüğün, belli bir kişiye karşı gelecekte muhtemelen gerçekleşecekmiş gibi gösterilmesidir. Tehdit suçu, haksız bir zarara veya kötülüğe uğratılacağının bir kimseye bildirilmesiyle meydana gelir. Tehdit suçunun oluşmasına neden olan bu bildirim, söz ile yapılabileceği gibi davranış yoluyla da yapılabilir. Örneğin, mağdura “seni mahvedeceğim” şeklindeki sözler basit tehdit suçuna, belindeki silahı teşhir ederek muhatabına gözdağı vermek şeklindeki davranış silahlı tehdit suçuna vücut verir.

Tehdit
Madde 106-
(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle:12/5/2022-7406/6 md.) Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(2) Tehdidin;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

Tehdit suçunda korunan hukuki değer, kişilerin iç barışı, karar verme ve hareket etme özgürlüğüdür. Fail, fiili işlerken tehdit dışında mağdurdan haksız yarar sağlama, mağdurun şeref ve saygınlığına zarar vermeyi amaçlayan söz ve davranışlar icra ederse şantaj suçu oluşabilir.

“Gözdağı verme” anlamına gelen tehdit, bir kimsenin bir zarara veya kötülüğe uğratılacağının bildirilmesidir. Bu bildirimin sözlü olması mümkün olduğu gibi başka yollarla ve bu bağlamda davranışlar yoluyla da yapılması mümkündür. Bu nedenle tehdit suçu, söz, yazı, resim, şekil veya işaret ile de işlenebilecek bir suç olup önemli olan gerçekleştirileceği belirtilen haksızlığın mağdurun bilgisine ulaştırılmasıdır (M.Emin Artuk-A.Gökcen, Ceza Hukuku Özel Hükümler, Adalet Yayınevi, Ankara, 17. Baskı, s. 340).

Tehdit suçunun meydana gelmesi için ağır ve haksız bir zarara uğratılacağının mağdura bildirilmesi gerekir. Tehdit, gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte gerçekleşme ihtimali olan bir kötülüğün, fail tarafından gerçekleşecek gibi gösterilmesidir.

Tehdit, mağdurun karar verme ve özgür hareket etme özgürlüğünü kısıtlayacak, mağdurun iç huzurunu bozacak ve onu endişeye sevkedecek nitelikte olmalıdır. Fiil, endişe yaratmaya objektif olarak elverişli olmalı, elverişli değilse tehdit suçu oluşmaz. Fiil mağdurda endişe ve korku yaratmaya uygun, elverişli ve yeterli olmalıdır. Failin tehdit içeren fiilinin yaşanan somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir, fiilin objektif olarak korku ve endişe yaratacak nitelikte olması yeterlidir.

Gelecekte gerçekleştirilecek bir kötülük ifade etmeyen sözler de tehdit suçu oluşturmaz. Örneğin,

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2016/9743 No’lu kararında

“ben boğazını sıkmadım, sıksaydım ölürdü, ben nereden boğazını sıkıcam, bir sıkımlık canı var sıksam ölecek” şeklindeki sözler gelecekte gerçekleştirilecek bir kötülük ifade etmediğinden tehdit suçunun unsurları oluşmaz.

Gelecekte gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olmayan bir eylem tehdit suçu oluşturmaz. Örneğin,

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2014/26302 No’lu Kararında

“sanığın, şikayetçi polis memurlarına sarfettiği, “hepinizi sürdürürüm” sözünün, sanığın iradesine bağlı olmayan bir eylemi içermesi nedeniyle tehdit suçu oluşmaz.” Bu bağlamda yine, “Sizi sürdürürüm” şeklindeki sözlerin sanığın mağdurların görev yerini değiştirme yetkisi bulunmaması karşında tehdit suçu vücut bulmaz.”

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2019/13619 No’lu Kararınd

“Tehdit suçunun şarta bağlanması durumunda mahkumiyet kararı verilebilmesi için sanığın iradesinin söz konusu şartın gerçekleşmesi hususunda etkili olması gerekir. Sanığın iradesinin söz konusu şartın gerçekleşmesi yönünde ne şekilde etkili olacağı tartışılıp açıklanmalı eğer sanığın şartın gerçekleşmesi için herhangi bir etkisinin olmayacağı açıksa suçun unsurları oluşmadığından beraat kararı verilmelidir”. Örneğin, “ablamın saçının teline zarar verirsen ben de sana zarar veririm” , “İyi ki erkek değilsin, yoksa ölürdün” , “dua et yanında yenge var, yoksa kafanı kırardım şeklindeki sözler tehdidin şarta bağlandığı ve tehdit suçunun unsurlarını oluşturmayan sözlerdir.

Özellikle belirtelim ki, tehdit suçu tamamlayıcı ve genel mahiyette bir suç tipidir. Failin işlediği fiil, TCK’daki başka bir suçun unsuru veya ağırlaştırıcı halini oluşturuyorsa faile tehdit suçu nedeniyle ceza verilmez. Örneğin, tehdit yağma suçunun unsuru olduğundan yağma suçu işlerken tehdit suçu işleyen faile sadece yağma suçu nedeniyle ceza verilir, tehdit suçundan ayrıca ceza verilmez.

Tehdit suçu, muhatabı doğrudan tehdit etme veya muhatabın gıyabında tehdit olmak üzere iki şekilde işlenebilir:

*Doğrudan tehdit suçunda, tehdit içeren sözler doğrudan mağdura karşı söylenerek tehdit suçu işlenir. Doğrudan tehdit yüz yüze yapılabileceği gibi telefon, whatsapp, telegram, instagram, facebook, twitter vb. iletişim ve sosyal medya araçları kullanılarak da yapılabilir. Örneğin, bir kişiyi telefonla arayarak “başınıza gelecekleri göreceksiniz” şeklinde sözler sarf etmek doğrudan tehdit suçuna örnektir. Doğrudan tehdit suçu işleyen fail, TCK m.106 hükümleri gereği cezalandırılacaktır.

*Gıyapta tehdit suçunda, iletme kastı taşıyan fail tarafından mağdura iletmesi muhtemel bir kişiye mağdurun gıyabında tehdit içeren sözlerin söylenmesiyle tehdit suçu oluşur. Bu halde, fail, iletme kastı ile hareket ederek tehdit içeren sözleri söylemelidir. Örneğin, failin mağdurun gıyabında, mağdurun kardeşine “abinin son günleri, abini yarın öldüreceğim” şeklindeki beyanı iletme kastı içerdiğinden iletme kastı ile tehdit suçuna vücut verir. Çünkü, tehdit içeren sözleri mağdura iletmesi muhtemel bir kişi olan mağdurun kardeşine söylemiştir. İletme kastı yoksa veya tehdit içeren sözler mağdura iletmesi muhtemel bir kişiye söylenmemişse, mağdur sonradan tehdit içeren sözleri duysa dahi tehdit suçunun unsurları oluşmaz. Gıyapta tehdit suçu da TCK m.106 gereği cezalandırılır.

Ayrıca, Kavga sırasında söylenen sözler, o anki ruh halinden kaynaklanan, ani ve kızgınlıkla söylenen sözler olabilir. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak haksız tahrik nedeniyle indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2014/3045 No’lu Kararında

“Somut olayda; mahkemenin kabulüne göre sanığın tartışma ve kavga sırasında katılana söylediği “Senin kafanı koparır aşağı atarım” biçimindeki sözlerin objektif olarak korkutucu nitelikte bulunması ve tehdit suçunda tasarlama unsurunun aranmaması nedeniyle tehdit suçunun oluşacağı gözetilmeden, tartışma sırasında fevren söylendiği tehdit kastının bulunmadığı şeklindeki, kanuni ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır”

Bazı durumlarda amaç mağduru yaralamak veya malına zarar vermekken bu fiiler sırasında ağızla da tehdit içerikli sözler sarfedilmektedir. Bu durumda Yargıtay’ın esas aldığı kriter o fiili yapmaktaki asıl amacıdır. Bu konuyla bazı Yargıtay Kararları şöyledir,

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/24162 E. , 2022/3248 K.

“Sanığın, mağdur …‘e önce iddianamede geçen sözleri söyleyerek tehdit etmesi, sonrasında mağdura plastik sandalyeyi fırlatmak suretiyle kasten yaralamaya teşebbüs şeklinde gerçekleşen eylemlerinin bir bütün halinde kasten yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması, bozma nedenidir”

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/12715 E. , 2022/20721 K.

“Sanığın “şu an çok sinirliyim seni öldürürüm” diyerek katılanı yaralamış olması karşısında, tehdit içeren sözlerin yaralama eyleminin irade açıklaması olduğu, bu nedenle eylemin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında ayrıca tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir”

Yargıtay 1. Ceza Dairesi – Karar No: 2013/7594

“25 metre mesafeden mağduru doğrudan hedef almaksızın, mağdurun otomobilinin alt ve yere yakın bölgelerine isabet sağlayacak şekilde birden fazla ateş edip yaptığı atışlar sonucu otomobilde maddi zararın oluştuğu olayda; tek eylemle biri başkasının malına zarar verme suçu ve diğeri silahla tehdit suçu olmak üzere iki suç oluşup, TCK’nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan TCK’nın 106/2-a maddesi uyarınca sanığın cezalandırılması gerekir”

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/12715 E. , 2022/20721 K.

“Sanığın “şu an çok sinirliyim seni öldürürüm” diyerek katılanı yaralamış olması karşısında, tehdit içeren sözlerin yaralama eyleminin irade açıklaması olduğu, bu nedenle eylemin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında ayrıca tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir ” şeklindedir.

Buna karşın emsal olacak bazı Yargıtay Kararları şöyledir:

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/1046 E. , 2021/9048 K.

“Tehdit suçunun oluşabilmesi için tehdit oluşturan sözlerin ya mağdura karşı söylenmesi ya da iletme kastı taşıyan fail tarafından mağdura iletmesi için söylenmesi gerektiği, yargılama konusu olayda sanığın katılana yönelik 01/05/2012 tarihli tehdit eylemi nedeniyle Diyarbakır 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan davanın karar duruşmasında, hükmün tefhim edilmesinden sonra katılanın gıyabında söylediği tehdit içeren sözlerin Mahkemece kararın hüküm kısmından sonra tutanak altına alındığı ve kararın katılan vekiline tebliğ edilmesi nedeniyle sanığın iletme kastının olduğunun anlaşılması karşısında; suçun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden sanığın tehdit suçundan mahkumiyeti yerine, yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir”

Yargıtay 4. Ceza Dairesi – Karar No: 2011/17641

"Belde Belediye Başkanı olan sanığın belde sakinlerinden birinin evini icra yoluyla satın alan şahsın eşini makamına çağırıp “evini eski sahibine satılması hususundaki teklifinin kabul olunmaması üzerine “bu evi sana yar etmem, zaten ruhsatı yok yıktırırım şeklindeki sözleri tehdit suçunu oluşturur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli ve uygun olması yeterlidir. Ayrıca somut olayda muhatap üzerinde etkili olması gerekli değildir "

Yargıtay 15. Ceza Dairesi – Karar No: 2012/42149

“Kardeşim karşımdan çek git, ben seni tanımıyorum, bu araziye kimse çivi çakamaz, burada herhangi bir çivi dahi çakılsa burayı tekrar darmadağın eder, tekrar yıkarım” şeklindeki sözler, failin daha önce aynı fiili işlemiş olması nedeniyle tehdit kastıyla söylendiğinden tehdit suçunu meydana getirir”

Yargıtay 4. Ceza Dairesi – Esas No: 2014/11609, Karar No: 2015/17483, Tarih: 16.2.2015

“Sanığın mağdurun işyerine doğru tabanca ile ateş etmesi şeklindeki eylemin, 5237 sayılı Tck’nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır. Fail silahlı tehdit suçundan cezalandırılmalıdır”

Şantaj suçu ise, tehdit suçunun özel bir görünüm biçimi olarak esasen mağdurun daha ağır bir şekilde huzursuz edilmesini cezalandırarak mağdurun iç huzur ve hürriyetini koruyan bir suç tipidir. Türk Ceza Kanununun 107. Maddesinde şöyle düzenlenmiştir:

Şantaj
Madde 107-
(1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur

Şantaj suçu, seçimlik hareketlerle işlenebilen bir suçtur. TCK 107. maddenin birinci fıkrası ile ikinci fıkrası birbirinden ayrı şantaj suçlarını düzenlemektedir. TCK’nın 107/1. maddesinde düzenlenen şantaj suçunun maddi unsuru, sanığın yapmaya hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından söz ederek, bu durumları mağdur üzerinde baskı aracı olarak kullanıp mağduru kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamaktır.

TCK’nın 107/2. maddesindeyse, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde, failin şantaj suçundan cezalandırılacağı öngörülmüştür. Nitekim:

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/28441 No’lu Kararında

“TCK’nın 107/1. maddesinde düzenlenen şantaj suçunun maddi unsuru, sanığın yapmaya hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından söz ederek, bu durumları mağdur üzerinde baskı aracı olarak kullanıp mağduru kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamaktır. Somut olayda sanığın, kendisiyle görüşmek istemeyen mağdura “görüşmezsen seni öldürürüm” dediğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın mağduru zorladığı hususların neler olduğu açıklanmadan, vücut dokunulmazlığına yönelik tehdidinin de yapmaya hakkı olduğu bir eylem niteliğinde bulunmadığı, buna göre şantaj suçunun yukarıda açıklanan unsurunun gerçekleşmediği ve eylemin kül halinde TCK’nın 106/1-ilk maddesine uyan tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden yasal olmayan gerekçe ile şantaj suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir “

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/28577 No’lu Kararında

“Şantajın, TCK 107. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen şeklinde, fail kendisine veya bir başkasına menfaat temin etmek için, bir başkasına şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunmaktadır. Eğer fail herhangi bir fayda elde etmeye çalışmadan yalnızca şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı tehdidinde bulunursa, eylem şantaj değil, sair tehdit suçunu oluştururacaktır. İkinci fıkrada yer alan suçun öğelerinden olan “yarar” kavramı sadece maddi çıkarları değil, fail veya 3. kişinin yararına olan her durumu kapsamaktadır. Somut olayda, sanığın, müştekiye gönderdiği mesajlar ve mahkemece kabul edilen sözler çerçevesinde şantaj suçunun “yarar sağlama” öğesinin gerçekleşmediği ve eylemin sair tehdit suçu kapsamında kaldığı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde şantaj suçundan hüküm tesisi, bozma nedenidir” Şeklindedir.

Uygulamada ise (TCK md. 106’deki tehdit suçu) ile (TCK md. 107/2’deki şantaj suçu) arasında hangisinin uygulanması gerektiği konusunda tereddüt yaşandığı görülmektedir. Olayın özelliğine göre mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verebilecek bir hususu açıklamakla veya isnat etmekle tehdit edilerek bir yarar sağlamaya zorlama var ise, fail TCK md. 107/2’de düzenlenen şantaj suçu ile cezalandırılmalıdır. TCK md. 107/2’deki şantaj suçu, tehdit suçunun özel bir görünüm biçimi olup koşulları varsa, fail öncelikle şantaj suçunu düzenleyen TCK md. 107/2 gereği cezalandırılmalıdır.Tehdit şuçu oluşturan bazı fiiller, şantaj suçu ile karıştırılmaktadır. Bu suçlara örnek:

*“Sanığın, kendisiyle görüşmek istemeyen mağdura “görüşmezsen seni öldürürüm” demesi şantaj suçu değil, tehdit suçu oluşturur”

*“Sanığın “elimde uygunsuz görüntülerin var, bu resimleri Uludağ Üniversitesi sitesine koyacağım, Esentepe mahallesine sokaklara asacağım” şeklinde söz söylemekten ibaret eyleminde, kendisine veya bir başkasına yarar sağlamaya yönelik hareket ettiğine dair bir delil bulunmadığından eylem tehdit suçu oluşturur”

*“Şikayetçiye ait uygunsuz görüntülerin olduğunu, bunları herkese göstereceğini, bu görüntülerle katılanı rezil edeceğini, köyden sürdüreceğini söylemesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, olayda şantaj suçunun yarar sağlama unsurunun bulunmaması nedeniyle TCK’nın 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturacağı gözetilmelidir”

*“Sanığın katılana söylediği “iş yerini kapattırırım” şeklindeki sözün, sanığın yetkisi dahilinde olmadığı ve “seni mahkemeye veririm” şeklindeki sözünün, yasal hakkın kullanılması niteliğinde olduğu anlaşılmakla, şantaj suçunun yasal unsurları oluşmamıştır” Şeklindedir.

Buna karşılık şantaj suçuyla ilgili bazı Yargıtay Kararları şöyledir:

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/5417 E. , 2020/4841 K.

“TCK’nın 107/2. maddesinde, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde, failin şantaj suçundan cezalandırılacağının öngörülmüş olması karşısında, somut olayda, katılanın, sanığa verdiği parayı isteyip, vermemesi halinde kendisinden şikayetçi olacağını beyan etmesi üzerine, sanığın katılana gönderdiği mesajda geçen “…öyle bir şey yaparsan sen de ailene rezil olursun, ben de babana bazı şeyleri anlatırım, bir daha babanın suratına bakamazsın…” biçimindeki sözlerin, anılan Kanun’un 107/2. maddesinde belirtilen şantaj suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçeyle sanığın beraatine hükmedilmesi, bozma nedenidir”

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/1548 E. , 2021/23662 K.

“Sanığın, mağdurun kendisinden ayrılmaması amacıyla kendisinde olan görüntüleri mağdurun anne ve babasına göndereceği, eşini arayıp her şeyi anlatacağı, internette yayınlatacağı şeklinde sözlerle şantajda bulunduğu ve ayrıca seni öldürürüm diyerek tehdit ettiği şeklinde kabul edilen eylemlerinin kül halinde zincirleme şekilde şantaj suçunu oluşturduğu gözetilmeden tehdit ve şantaj suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir”

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/486 E. , 2015/5437 K

“Sanık …‘ın, cinsel ilişki görüntülerini yayacağını söylemek suretiyle mağdure ile cinsel ilişkiye girdiği olayda, görüntülerin yayılacağı yönündeki eyleminin cinsel istismar suçunun zor unsurunu oluşturduğu ve sanık hakkında ayrıca şantaj suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkında beraat kararı verilmesi, bozma nedenidir”

Yargıtay 8. Ceza Dairesi-K.2021/21243

“5237 sayılı TCK’nın 107/2. madde ve fıkrasında tanımlanan şantaj suçunun oluşabilmesi için, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması gerektiği, somut olayda, sanığın, müşteki …‘ı telefonla arayarak kızını kaçırdığını söyleyip eşini kendisine getirmesini, yoksa kızına tecavüz edeceğini belirttiği iddia edilen sözlerin TCK’nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde şantaj suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir “

Günümüzde şantaj suçu daha çok teknolojik araçlar kullanılarak işlenmektedir. Bu nedenle, şantaj suçuna dair soruşturma ve kovuşturmada ceza avukatı vasıtasıyla savunma yapılması maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından önemlidir.